müzik aleti çalmak

Kullanım örnekleri

müzik aleti çalmak
play
icon arrow

play

Phonetic: "/pleɪ/"

Part Of Speech: noun


Definition: Activity for amusement only, especially among the young.

Example: Children learn through play.


Definition: Similar activity in young animals, as they explore their environment and learn new skills.

Example: This kind of play helps the young lion cubs develop their hunting skills.


Definition: The conduct, or course, of a game.

Example: After the rain break, play resumed at 3 o'clock.


Definition: An individual's performance in a sport or game.

Example: His play has improved a lot this season.


Definition: A short sequence of action within a game.

Example: That was a great play by the Mudchester Rovers forward.


Definition: (turn-based games) An action carried out when it is one's turn to play.


Definition: A literary composition, intended to be represented by actors impersonating the characters and speaking the dialogue.

Example: This book contains all of Shakespeare's plays.


Definition: A theatrical performance featuring actors.

Example: We saw a two-act play in the theatre.


Definition: A major move by a business or investor.

Example: ABC Widgets makes a play in the bicycle market with its bid to take over Acme Sprockets.


Definition: A geological formation that contains an accumulation or prospect of hydrocarbons or other resources.


Definition: The extent to which a part of a mechanism can move freely.

Example: No wonder the fanbelt is slipping: there’s too much play in it.


Definition: Sexual activity or sexual role-playing.


Definition: An instance of watching or listening to digital media.


Definition: A button that, when pressed, causes media to be played.


Definition: (now usually in compounds) Activity relating to martial combat or fighting.

icon arrow

play

Phonetic: "/pleɪ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To act in a manner such that one has fun; to engage in activities expressly for the purpose of recreation or entertainment.

Example: They played long and hard.


Definition: To perform in (a sport); to participate in (a game).

Example: He plays on three teams


Definition: To take part in amorous activity; to make love.


Definition: To act as the indicated role, especially in a performance.

Example: He plays the King, and she's the Queen.


Definition: (heading) To produce music or theatre.


Definition: (heading) To behave in a particular way.


Definition: To move in any manner; especially, to move regularly with alternate or reciprocating motion; to operate.

Example: He played the torch beam around the room.


Definition: To move to and fro.


Definition: To put in action or motion.

Example: to play a trump in a card game


Definition: To keep in play, as a hooked fish in order to land it.


Definition: To manipulate, deceive, or swindle someone.

Example: You played me!

Türkçeden İngilizceye En Hızlı Çevirmen

Çevirinin anadilde gerçek anlamda ses çıkarabilmesi için dilsel doğruluğun yanı sıra kültürel özellikler ve bilginin de sağlanması esastır. Bu yüzden dilin nüanslarını bilen İngiltere'den tercümanlarla çalışıyoruz. Türkçe ve İngilizce tercümanlarımız, çeviride hiçbir şeyin kaybolmamasını sağlamak için sorularınızı yanıtlamak ve açıklamalar sağlamak için her zaman hazırdır. Tercümanımızın rekor sürede doğru çeviriler sunabilmesinden ve bunun hızlı, güvenli ve tamamen ücretsiz olmasından gurur duyuyoruz! Kullanıcılarımızı önemsiyoruz.

Çevirilerinizi daha da iyi hale getirmek için özel olarak tasarlanmış arayüzümüzün yeni özelliklerine göz atın. Doğal olarak, hizmetimiz ücretsiz kalır ve ayrıca bir uygulama olarak da mevcuttur. Tüm özellikler, çeşitli ortak dillerin kombinasyonları için yerel olarak mevcuttur. Diğer özellikler ve dil kombinasyonları aşağıdadır. Hangi dile çeviri yaparsanız yapın, ortaya çıkan metin çevrimiçi sözlüğümüze bağlanır. Anlamları ve diğer cümlelerdeki kullanımları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, çıktı metin kutusundaki tek tek kelimeler ayrıntılı olarak analiz edilir. Her şey tamamen ayrıntılı ve gerekirse test edilmiştir!İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.