azúcar marrón

Kullanım örnekleri

azúcar marrón
brown sugar
icon arrow

brown

Phonetic: "/bɹaʊn/"

Part Of Speech: noun


Definition: A colour like that of chocolate or coffee.

Example: The browns and greens in this painting give it a nice woodsy feel.


Definition: One of the colour balls used in snooker, with a value of 4 points.


Definition: Black tar heroin.


Definition: A copper coin.


Definition: A brown horse or other animal.


Definition: (sometimes capitalised) A person of Middle Eastern, Latino or South Asian descent; a brown-skinned person; someone of mulatto or biracial appearance.


Definition: Any of various nymphalid butterflies of subfamily Satyrinae (formerly the family Satyridae).


Definition: Any of certain species of nymphalid butterflies of subfamily Satyrinae, such as those of the genera Heteronympha and Melanitis.


Definition: A brown trout (Salmo trutta).

icon arrow

brown

Phonetic: "/bɹaʊn/"

Part Of Speech: verb


Definition: To become brown.

Example: Fry the onions until they brown.


Definition: To cook something until it becomes brown.

Example: Brown the onions in a large frying pan.


Definition: To tan.

Example: Light-skinned people tend to brown when exposed to the sun.


Definition: To make brown or dusky.


Definition: To give a bright brown colour to, as to gun barrels, by forming a thin coating of oxide on their surface.


Definition: (usually derogatory) To turn progressively more Middle Eastern, Hispanic or Latino, in the context of the population of a geographic region.

Example: the browning of America


Definition: To treat with deference, or respect.

icon arrow

brown

Phonetic: "/bɹaʊn/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Having a brown colour.


Definition: Gloomy.


Definition: (sometimes capitalized) Of or relating to any of various ethnic groups having dark pigmentation of the skin.

icon arrow

sugar

Phonetic: "/ˈʃʊɡə(ɹ)/"

Part Of Speech: noun


Definition: Sucrose in the form of small crystals, obtained from sugar cane or sugar beet and used to sweeten food and drink.


Definition: A specific variety of sugar.


Definition: Any of various small carbohydrates that are used by organisms to store energy.


Definition: A small serving of this substance (typically about one teaspoon), used to sweeten a drink.

Example: He usually has his coffee white with one sugar.


Definition: A term of endearment.

Example: I'll be with you in a moment, sugar.


Definition: A kiss.


Definition: Effeminacy in a male, often implying homosexuality.

Example: I think John has a little bit of sugar in him.


Definition: Diabetes.


Definition: Anything resembling sugar in taste or appearance, especially in chemistry.

Example: Sugar of lead (lead acetate) is a poisonous white crystalline substance with a sweet taste.


Definition: Compliment or flattery used to disguise or render acceptable something obnoxious; honeyed or soothing words.


Definition: Heroin.


Definition: Money.


Definition: Syntactic sugar.

icon arrow

sugar

Phonetic: "/ˈʃʊɡə(ɹ)/"

Part Of Speech: verb


Definition: To add sugar to; to sweeten with sugar.

Example: John heavily sugars his coffee.


Definition: To make (something unpleasant) seem less so.

Example: She has a gift for sugaring what would otherwise be harsh words.


Definition: In making maple sugar, to complete the process of boiling down the syrup till it is thick enough to crystallize; to approach or reach the state of granulation; with the preposition off.


Definition: To apply sugar to trees or plants in order to catch moths.


Definition: To rewrite (source code) using syntactic sugar.


Definition: To compliment (a person).

icon arrow

sugar

Phonetic: "/ˈʃʊɡə(ɹ)/"

Part Of Speech: interjection


Definition: Used in place of shit!

Example: Oh, sugar!

Türkçe'den İngilizce'ye Çevirmen

İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.

Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!Çevirinin anadilde gerçek anlamda ses çıkarabilmesi için dilsel doğruluğun yanı sıra kültürel özellikler ve bilginin de sağlanması esastır. Bu yüzden dilin nüanslarını bilen İngiltere'den tercümanlarla çalışıyoruz. Türkçe ve İngilizce tercümanlarımız, çeviride hiçbir şeyin kaybolmamasını sağlamak için sorularınızı yanıtlamak ve açıklamalar sağlamak için her zaman hazırdır. Tercümanımızın rekor sürede doğru çeviriler sunabilmesinden ve bunun hızlı, güvenli ve tamamen ücretsiz olmasından gurur duyuyoruz! Kullanıcılarımızı önemsiyoruz.Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.